31 Mart 2014 Pazartesi

Instagram'da, Bugünlerde...


1 - Son iki haftayı viral enfeksiyonla mücadele ederek geçirdik. Nasıl pis bir hastalıksa ne elini kolunu kaldırabiliyorsun ne de nefes alıyorsun. En zor kısmı da hasta olup, gece yarısı sık sık uyanan hasta çocuğa bakmak. Uzun süredir hiç bu kadar zorlandığımı hatırlamıyorum. Çok şükür ki daha yeni atlatıyoruz.


2 - En favori çizgi filmlerden biri Çatlak Yumurtalar. Zeytin karakteri artık kankamız oldu.:)

3 - Alaz yavaş yavaş büyümeye başladığı için artık çizgi film izlemek istiyor. Açıkçası çizgi film izlemesini yasaklamadım onun yerine belirli zamanlarda izletmeye başladım. Belki bu fikrime karşı olanlar vardır. Ama çok fazla kural koyup baskı yapmak onu olumsuz etkileyebilir diye düşünüyorum. Sonuçta onun da kendine göre bir dünyası var.

4 - Bir diğer konuda Alaz artık biz ne yapıyorsak onu yapmaya çalışıyor. Kitabını alıp bana getiriyor , kimi zaman benim okumamı istiyor kimi zaman da kendi okuyormuş gibi yapıyor. :)

Yırtık Boyfriend Jean / Giydim Çıktım Part 30

 Hastalık, koşturmaca, gündemde ki olaylar, seçim derken blog için bu ay verimsiz geçti. Ama baharın gelmesi ile birlikte en kisa zamanda toparlamayı ümit ediyorum.

 Dünkü seçim ve akabinde gelişen olaylardan dolayı, biraz da olsa aklımı başka şeylere yönlendirmeye karar verdim. Umarım ülkemiz üzerinde dolaşan bu kara bulutlar bir an önce dağılır.

 Şimdi gelelim konumuza. Bu fotoğraf bir kaç hafta önce çekildi. O kadar hastaydım ki, kolumu bile kaldırmak istemiyordum. Az bir güneş görüp kendimizi sokağa atmıştık. Lakin yarım saat sonra güneş yerini sis ve puslu havaya bıraktı. O yüzden güneşi yakalayamadığımız için karanlık bir fotoğraf çekimi oldu.



Pantolon için gerçekten  boyfriend jean olduğunu söyleyebilirim. Eşimin giymediği 501 jean'i kendime uyarladım. Beden olarak bir kaç beden büyük. Zaten boyfriend jeanin asıl amacı da bu değil mi?:)


Yırtık Jean haline getirmek yine benim yaptığım bir şey. İnternetten araştırdığım bir kaç diy projesini uyguladım. İlk denemem olduğu için aslında istediğim şekilde olmadı ama bu konuda kendimi geliştereceğim. :)



Jean: Levi's 501
Kazak : Zara
Ayakkabı : Nike
Kolye: Koton
Gözlük : İtalya'dan hediye (markasını bilmiyorum)
Yüzükler : H&M
Bilezikler : Defacto


Yeni bir post ile yırtık Jean yapımından bahsedeceğim. :)








Senden Önce Ben / Jojo Moyes

 Son zamanlarda Jojo Moyes' ın bu kitabı o kadar çok konuşuldu ki, en sonunda bende almaya karar verdim. Kitabı almadan önce okuyanların çok etkilenip agladıklarını yazdıklarını görünce, açıkçası bir ara almaktan vazgeçtim. Çünkü genelde aşırı duygusal, ağlatan ve acı yüklü kitaplar okumayı pek tercih etmem. Hayatta yeteri kadar acı ve ağlatan olaylar bir şekilde karşımıza çıkıyor diye düşünürüm. Ama "Senden Önce Ben" konusunda merakıma yenik düştüm. İyi ki de yenik düşmüşüm ki okuma fırsatını yakaladım.



"Senden Önce Ben" , daha önce hareketli bir hayat yaşayan ve kariyerinde oldukça iyi bir mertebede olan fakat geçirdiği trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum kalan Will ve işinden çıkarılmış, ailesinin geçimi için acil iş bulmak zorunda kalan, buna rağmen oldukça iyimser ve küçük şeylerden mutlu olan Will'in yeni refakatçısı Lou arasında geçen etkileyici bir hikaye. Kitabı okurken Will'in hayata tekrar tutunabilmesi için Lou'nun verdiği mücadeleyi görüyoruz.

Ötanazi gerçeği, Jojo Moyes' ın kalemi ile daha fazla düşünmemize daha çok empati kurmamıza neden oluyor. Kitabı okurken hiç bir karaktere kızamıyor hiçbirini suçlayamıyorsunuz. Çünkü kendinizi o karakterlerin yerine koyup "Acaba ben olsaydım, ne yapardım? " diye düşünüyorsunuz. 


Kitabın içeriği hakkında daha fazla bilgi vermek istemiyorum ama bir süre etkisinde kalacağınız bir gerçek. Aşk, acı, umut ve hafif bir tebessüm istiyorsanız bu kitabı alıp okuyun derim.

"Senden Önce Ben" , başlarda yavaş tempoda fakat daha sonra, özellikle sonlara doğru epey bir sürükleyici oluyor. Kitabın çok sayfalı olduğuna bakmayın, yalın bir dille yazıldığı için çabucak bitiyor.

İyisi mi siz alın okuyun en kisa zamanda. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. :)



28 Mart 2014 Cuma

Deniz Berdan Ve Saçtan Elbise

Deniz Berdan'ın  Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul defilesinde ilginç bir tasarım sundu .
Saçtan oluşan elbise için 64. 000 mililitre şekillendirici ürün kullanılmış.
Kostüm için harcanan saçların uzunluğu  1. 500 kilometreymiş.
Oldukça ilginç ve ilgi çekici bir tasarım olmuş bence,ama o saçları görünce ben kaşınmaya başladım giyen mankeni kutluyorum :)





deniz-berdan-defile

27 Mart 2014 Perşembe

Hey Sen!

  Aslında bu postu ben yazmadım. Tesadüfen farkettiğim oldukça içten ve güzel bir post olduğunu görünce paylaşmak istedim.
  Kesinlikle desteklediğimi söyleyebilirim.



Evet evet sen!
Canımın içi, iki gözüm, kelamımın alıcısı, hayalime ortak!
Ya da sen canım blogger arkadaşım!
Çok mu zor iki satır yorum bırakmak?
Ne zaman kendimizden ve birbirimizden bu kadar uzaklaştık?
Ne oldu da bize başlarda sonsuz desteklerken şimdi bir küser olduk?

Bu bir yorum dilenciliği değildir yalnız bunu belirteyim!
Ama bir gerçek var ki bloglar yorumlar sayesinde gelişir, büyür, olgunlaşır!
Hatalı olabilirim, beğenmiyor olabilirsin, sevmiyor da olabilirsin..
Ama bunu bana yaz ki "hoolleeeyy en bi harika benim" modunda olanlardan sıyrılabileyim..

Evet ben en bi harika yazar değilim! Belki biraz Türkçe'm de kıttır. Ya da sana sıkıcı gelir anlatımım ama bunu bana yaz!
Ürünü anlatıyorum, sana farklı yönleri varsa yaz!
Çok mu beğendin yaz!
Bayılıp bunaldın mı yaz!
Yoksa hepimiz kendimizi tekrar edeceğiz sıklıkla..

Yorumdan kastım "aaayyyiii cııınnııımm" yaz değil elbet.
Bırakalım artık "o beni oraya çağırmadı, bu bana yamuk yaptı" triplerini, bir sıyrılalım bundan..
Burası hepimizin şahsi arka bahçesi, elbette dilediğimizi atar tutarız ama birbirimizden esirgediğimiz 2 satıra ne oldu da gitti bizden?
Hepimiz biliyoruz birbirimizi gizli gizli okuyup burun kıvırdığımızı, gelin yapmayalım bunu, açık olalım, kendimiz olalım!
Ha yazılanlar gerçekten ilgini çekmiyordur anlarım ama düşünceye bu kadar balta vurulan bir ülkede sen benden düşüncelerini ne olur esirgeme ki ben nefes aldığımı bileyim!

Canım okuyucu, yaz kurban olayım yaz! Sen olmazsan ben zaten olamam!
Beni ben yapan sensin, senin yorumların!

Hadi iki gözüm öpüyorum çok, bana yaz...

Sevgilerimle



Bu yazıyı, yukarıda ki blogger arkadaşlarımızın linklerini belirterek ve kendilerine haber vererek yayınlayabilirsiniz. 














Dudaktan Kalbe Bir Trend


Güzel bir perşembe günün'den merhaba,
2014 trendlerinden biri dudak desenleri.Geçen seneden sinyallerini veren bu trend,bu sezon oldukça moda.
Bluzden eteğe çantadan ayakkabıya kadar herşey de bu figürü görebiliriz.
Oldukça eğlenceli ve ilgi çekici bu deseni alışverişinizde es geçmeyin derim :)






.

MBFWI'da Ece Gözen Defilesi Notlarım

İstanbul Moda Haftası'nda form ve detayları ile beni en çok etkileyen isimlerden biri de Ece Gözen oldu.

Front-row'dan izleme şansım bulduğum bu defilede look'lar önümden "akarken" kendimi bu tasarımların içinde hayal ettim. Akarken tırnak içinde çünkü ne yazık ki defilelerde bazen koleksiyon ne kadar güçlü olursa olsun, içinde bir akıcılık olmayabiliyor. Koleksiyondaki parçaların kendi içindeki tutarlılığı, look'ların sıralaması, doğru styling, saç-makyaj, hatta taşıyan modellerin harmonisi ya da bazen müzik bile bu akışkanlığa etki ediyor. İşte bu noktada Ece Gözen'e gürültülü bir alkış diyorum.









Ece Gözen'in "We are all connected" isimli yeni koleksiyonunda, birbiri içine geçmiş farklı formlar, oversized silüetler, geometrik dokunuşlar, maxi etekler, cigarette pantolonlar, sezon trendi crop-top'ların alternatif yorumu, hologramların komple ya da detaylardaki kullanımı öne çıkıyor.








Oversized zarf clutch'lar kol altındaki kullanımı ile nefis ve özgün bir "ben buradayım" duruşuna sahip. 

Ayrıca kıyafetlerde kullandığı üçgen detayları ayakkabılarda belli belirsiz kullanması runway'in bütünlüğünü destekleyen diğer bir unsur.











Tasarımlarını sportscouture olarak tanımlayan Ece Gözen, ekstra feminen görüntüden uzak ama kendine güvenli, cool, bir parça "distant" diyebileceğimiz, dikkat çeken bir kadın görüntüsü sunuyor. 

Bu yetenekli genç tasarımcıyı tanımayanlar için hemen hap birkaç bilgi paylaşıyorum.
Ece, Mimar Sinan Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı mezunu. yine duruşunu takdir ettiğim Hakaan Yıldırım'ın tasarım asistanlığını yaptı. 2012 yılında hem İHKİB'in Genç Tasarımcılar yarışmasında 3. oldu, hem de bitirme projesi ile Muuse x Vogue Talent Young Vision Award'u aldı.

Ülkemizde gelecek vaat eden yetenekler arasında gidecek çok yolu olduğu konusunda çoğu moda otoritesi hemfikir. Onu ve tasarımlarını keyifle takip etmeye devam edeceğim.

Kim Ne Giymiş / Mart 2014

 Bahar sezonuna hızlı bir giriş yaptık. Bakalım Mart ayının bu son günlerinde hangi ünlü ne giymiş? Yeni sezondan neleri tercih etmişler bir bakalım.


Miranda Kerr ' in çiçekli elbise ve ayakkabıları


Nicky Hilton ' un çiçekli bluz ve püsküllü çantası



Salma Hayek ' in maskulen ceketi


January Jones ' un Chanel sweatshirt tasarımı 


Paris Hilton'un çiçekli elbisesi


Emmy Rossum ' un puantiyeli elbisesi


Vanessa Hudgens ' ın boyfriend jean pantolonu


Reese Witherspoon ' un kırmızı ayakkabı ve bomber ceketi


Dita Von Tees ' ın bustiyeri


Mena Süvari ' nin şalvar pantolonu


Kendall Jenner ' ın boyfriend gömleği


Miley Cyrus ' un kısa şort ve deri ceketi


Kim Kardashian ' ın transparan dantel elbisesi






Kaynak: Celebmafia







26 Mart 2014 Çarşamba

Lezzetli 2 Farklı Diyet Salata Tarifi ( Taze Ot Salatası /Soslu Brokoli Salatası)

 İki farklı salata tarifi ile tekrar karşınızdayım. Artık marul yemekten bıktıysanız veya brokoli ile birbirinize düşman olduysanız tarifini vereceğim bu iki salatayı deneyebilirsiniz.

 Genelde iki farklı salatayı aynı öğünde yemeyi daha çok seviyorum. Böylelikle hem yediğimden zevk alıyorum, hem de metabolizmamı daha hızlandırmış oluyorum.

 Şimdi gelelim tarifleri;

 Taze Ot Salatası




 1 avuç tere
 2 avuç roka
 1 avuç kuzu kulağı
 1 avuç dereotu
 1 avuçtan biraz az maydonoz
 Yarım ekşi elmalı
 Yarım çay bardağı nar tanesi
 1 avuç karışık kuruyemiş ( veya istediğiniz )
 1 avuç tulum peyniri ( lor veya beyaz peynir de olabilir)
 Nar ekşisi
 Az Zeytinyağı





Bütün malzemeyi karıştırdıktan sonra, servise hazır.

Ot türleri metabolizmayı hızlandırması ve az kalorili olması açısından çok önemli. Içersinde daha farklı tatlar katarak lezzetli hale getirebilirsiniz.


Soslu Brokoli Salatası



4 - 5 parça brokoli
1 adet kırmızı biber
1 adet havuç
3 adet kornişon turşu
1 yemek kaşığı yoğurt
1 tatlı kaşığı tahin
Taze veya kuru nane
2 diş sarımsak









Brokoli su veya soda ile 5 dakika haşlanır. Haşlandıktan sonra soğuk suya tutularak diri kalması sağlanır.

Havuçlar haşlanır ve ince ince doğranır.

Kırmızı biber ve turşular doğrandıktan brokoli ve havuç ile karıştırılır.

Blenderin içine yoğurt, tahin, nane ve sarımsak eklenip sarımsaklar ezilinceye kadar karıştırılır.

Brokoli salatasının üzerine döküldükten sonra servise hazır.

25 Mart 2014 Salı

Trend Alarmı: Scuba kumaşlı look'lar

Dalgıç kumaşı olarak bilinen scuba, son birkaç sezondur tarihinin yükselişini yaşıyor diyebilirim.

Etek, elbise, sweatshirt / top, mont hatta pantolon gibi farklı formlarda karşımıza çıkıyor.





Hemen her tasarım markasının koleksiyonlarında yer bulan scuba kumaşlara, erişilebilir fast fashion markalar da derhal koleksiyonlarına dahil etti.

Scuba kumaşların kalıplı ve heykelsi bir siluet vermesi, tek bir parça olarak kullanıldığında bile stil sahibi bir görüntüyü garantiliyor.

Scuba kumaşlı etek: &Other Stories

Scuba top
Scuba total look: Asos


DKNY
Michael Kors

Scuba sweatshirt: Givenchy
Scuba kumaşın diğer bir avantajı da, kavuran yaz günleri dışında 4 mevsim giyilebilir oluşu, yumuşak dokusu ve kolay buruşmaması / ütülenmesi.