30 Eylül 2014 Salı

Bayramlık Elbise : Dikiş Denemeleri

 Sonunda Alaz'ın bayramlığını bitirebildim. Her ne kadar dikiş konusunda iddialı olmasam da artık kızıma birşeyler dikebiliyor olmak güzel bir duygu. Geçen bayram dikiş konusunda kendimde bulamadığım cesareti sonunda bu bayram bulabildim. Tabii ki dikerken zorlandığım ve söküp baştan diktiğim yerler oldu ama sonunda öyle ya da böyle bitirebildim.



Kalıp olarak bir önce diktiğim elbisenin kalıbını kullandım. Bu sefer Alaz'ı gözümde büyütmeyip kumaşı bir beden küçük kestim.:) Desen geçen posttaki elbisenin deseninin aynısı. Ama hem rengi farklı olduğu gibi kumaşı da daha ince. Bu kumaşı annem İstanbul'dan daha önce alışveriş yaptığım pazar tezgahından almış. Ne tesadüf ki ikimizde aynı desen kumaşları beğenmişiz. 


Her ne kadar resimde pek net olmasa da kollara hafif büzgülü bir parça ekledim. Ön tarafta da aldığım incili dantel şeridi diktim. Ama bu kez dikerken arkaya kumaştan fon yaptım. 


Elbiseyi dikerken en çok büzgü dikişlerinin kola takılmasında zorlandım. Hatta istediğim gibi de olmadı. Kollarını kasmaması için Alaz'ın üzerine giydirip göz kararı ölçü aldım. Hazır kalıbım olsaydı muhtemelen bu kadar strese girmeyecektim. 
Arka fermuar dikişi bittikten sonra küçük hanımın elbisesi hazır.:)


29 Eylül 2014 Pazartesi

2014-2015 Sonbahar Kış Modası /60'lı Yıllar

 Bu sezon pek çok tasarımcının 60'lı yılların etkisinde kaldığını söyleyebiliriz. Özellikle o yıllara ait kısa elbiseler, alçak topuklu ayakkabı ve botlar, küçük çantalar, geometrik desenli ve renkli tasarımlar ve kalın çerçeveli gözlükler koleksiyonların en dikkat çeken detayları arasında.




 Aslında bu detayların hepsi bize 60'lı yılların en bilinen yüzlerinden birini hatırlatıyor. Kim mi dersiniz? Bu isim, Jacqueline Kennedy Onassis'den başkası değil. Belli ki First Lady Jackie'nin stili pek çok moda tasarımcısına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.




 Bu sezon özellikle Valentino, Gucci, Saint Laurent ve Miu Miu'nun tasarımlarında 60'lı yılların etkisini görebiliyoruz. Bu 4 birbirinden başarılı moda devinin koleksiyonlarından yola çıkarak bu sezonun en dikkat çeken modasını mercek altına alalım.


1)  Miu Miu



Miu Miu bu sezon 60'lı yılların daha dinamik ve genç imajıyla karşımıza çıkıyor. Kült bir sinema filminin sahnesinden çıkmış gibi olan tasarımları oldukça iddialı. Sırt çantaları, triko elbiseler, mini etekler ve rengarenk tasarımlar dikkat çekiyor.


         
2) Gucci 



Gucci bu sezon 60'li yılların daha feminen bir tarzı ile bizleri karşılıyor. Koleksiyonda pastel tonların yanı sıra leopar ve yılan derisi gibi desenler dikkat çekiyor. Vücuda oturan paltolar, deri elbiseler ve kürk detaylar koleksiyonun temel parçaları arasında.


3) Saint Laurent



Saint Laurent bu sezon 60'lı yılların biraz daha melankolik ve asi yüzüyle karşımıza çıkıyor. Koleksiyon o yılların underground versiyonu gibi. Kısa elbiseleri payetli kumaşlar kullanılarak tasarlanmış. Lame, dore, payet ve taşlı detaylar oldukça dikkat çekici.


4) Valentino



Valentino 60'lı yılların daha pozitif ve masalsı haliyle karşımıza çıkıyor. Geometrik desenler, diz altı kloş etekler, uzun çizmeler ve gösterişli uzun elbiseler oldukça dikkat çekiyor. Valentino'nun 60'lı yıllardan ilham alarak oluşturduğu bu koleksiyonu, kuşkusuz bu sezonun en sevilen ve en sofistike koleksiyonları arasında. 








Kaynak: Style.com
                Netaporter.com

26 Eylül 2014 Cuma

Anne Kız Giydik Çıktık

 Bir önceki buradaki postumda , diktiğim parçaları geçen haftalarda güzel ve güneşli bir gün giymek nasip oldu. Artık havaların iyice serinlediğini düşünürsek yaza veda kıyafetlerimizi giyip yaz sezonunu kapatmış olduk.


Alaz ile yine mümkün olmayan bir fotoğraf çekimi oldu. Eşim Alaz'ın objektife bakan bir fotoğrafını yakalamak için epey uğraştı.



Alaz biraz daha büyümüştür artık diye düşünüp elbisesini bir beden daha büyük kalıptan biçmiştim. Farkettim ki, benim tahmin ettiğim kadar iri bir kızım yokmuş. Sanırım göz yanılması oldu. Bundan sonraki kalıpları daha küçük biçeceğim artık.


Minnie Mouse şu sıralar en favori oyuncağımız onla yatıyor, onla kalkıyor ve onla dışarı çıkıyor. Ama ilişkilerini çözebilmiş değilim. Bazen sarılıp besliyor, bazende kızıp yerlere atıyor. :)



Alaz'ın elbisesinde inciler olunca bende incili bir kolye taktım. Ne yalan söyleyim bazen Alaz'ın giydiklerine özeniyorum.


24 Eylül 2014 Çarşamba

Milano Moda Haftası Sokak Modası



Bir çok ünlü markanın koleksiyonlarının tanıtıldığı Milano moda haftasında sokak stilleri yine ilgi çekiciydi.
Birbirinden farklı stiller ile sokak modası podyumları aratmadı.
.

23 Eylül 2014 Salı

Anne Kız Floral Baskı / Dikiş Denemeleri

 Alaz yavaş yavaş büyüdükçe ve giydiklerinin artık hakkını vermeye başlayınca ona da birşeyler dikmek benim için çok eğlenceli olmaya başladı. Özellikle kumaş biraz fazla ise hemen aklıma anne kız kombini dikmek geliyor.

 Lakin piyasada doğru düzgün cocuklar için kalıp bulmak pek mümkün değil. Hele benim minyon kızıma hiç kalıp bulamıyorum. Burda dergilerinin benim istediğim kalıpları 104'den başlıyor . Alaz'a uygun 74-86 arası kalıplarda bebeksi diye benim hoşuma gitmiyor.

 Bende daha önceden aldığım bir tuniğin boyunu uzatarak kendi çapımda bir kalıp çizdim. Aslında modelin benzerini Koton Kids reyonunda görmüştüm çok begenmiştim. Alaz'a göre de beden olmayınca o modelden kendim dikmeye karar verdim.


Kumaş kalınca ve esnek yapıda olduğu için astar kullanmadım. Astar kullanmayınca yaka pervazları için üst resimde görüldüğü gibi kol oyuntularını da içine katarak pervaz kalıbı kestim. Böylelikle kollarda temiz bitti.



Elbisenin eteklerine pantolon telası uyguladım. Arka taraf için düğme ile uğraşmak istemedim gizli fermuar ile bitirdim. Böyle olunca elbise daha düzgün durdu. Dümdüz bir elbise olduğu için ön kısmına incili şerit diktim. Tabi elbise de ufak tefek hatalar olmadı değil. Özellikle ilk defa fermuar diktiğim için zorlandım diyebilirim.


Kalan diğer kumaştan da kendime ne zamandır istedigim  kalem eteği diktim. Arka ve önden iki pensli ve arkadan fermuarlı klasik bir model tercih ettim. Kalıp olarak da 1994 yılına ait burda dergisinin kalıbını kullandım. Eteği dikerken elbise kadar hata yapmadım ve kolay diktim. 

En kısa zamanda anne kız floral baskılı kıyafetlerimizle arz-ı endam edeceğiz.

Sevgiler:)


Londra Moda Haftası Sokak Modası



Moda haftaları birbirini hızla takip ederken,
 Londra Moda Haftasında ilgi çeken sokak modası görüntüleriyle sizi baş başa bırakıyorum...

.

21 Eylül 2014 Pazar

2014-2015 Sonbahar / Kış Çanta Trendleri Neler


 Biz bayanların en severek kullandığı aksesuarların başında  şüphesiz 'Çanta' geliyor.
Çantalar bizim için hem ihtiyaç hem de kombinlerimizin tamamlayıcısı.

Bu sezon yani 2014-2015 sonbahar / kış çanta trendleri, bir çok zevke uyacak trendler yer alıyor.
Bakalım bu trendler neler.


     
.

19 Eylül 2014 Cuma

Evde Peynir Yapımı

 Son dönemlerde Alaz'ın sağlıklı beslenebilmesi için alternatifler düşünürken peynir yapma fikri aklıma geldi. İnternetten araştırmalarım sonucu denemeye karar verdim.

 Kızım 1 yaşına kadar yoğurdu severek yedi ama 1 yaşından sonra sanırım bıktı ve şimdi ağzına bile sürmek istemiyor.

 Peynir yemeyi daha çok sevdiği için evde peynir yapmaya karar verdim. Böylelikle gönül rahatlığı ile yedirebiliyorum. Bunun için köy sütü kullanıp markette satılanlara göre daha doğal bir peynir yapmış oluyorum.




 Öncelikle,

 Malzemeler

 5 kg köy sütü
 Yarım kilo yoğurt
 2 çorba kaşığı tuz (Tuz oranını dilediğiniz gibi arttırabilir veya azaltabilirsiniz)



 * Köy sütünü beyaz bir tülbent yardımıyla süzdükten sonra büyük bir tencereye koyuyoruz.
 * Kısık ateşte bir müddet kaynamaya bırakıyoruz.
 * Üstü kaymaklaşıp fokurdamaya başladıktan 5 dakika sonra, içine yoğurdu ekleyip iyice karıştırıyoruz.
 * Yoğurdu ekledikten bir müddet sonra, sütün yeşil suyu ile beyaz kısmının ayrılmaya başladığını göreceksiniz.
 * Ayrışmaya başladıktan 15 dakika sonra ocağın altını kapatın.
 * Bir beyaz tülbent yardımıyla peynir altı suyunu süzün ve tülbenti iyice sıkıp suyunu salmasını sağlayın.
 * Ardından tülbentin içindeki loru tülbentle birlikte bir kaba aktarıp üzerine ağırlık koyun.
 *24 saat serin bir yerde bekletin ve peyniriniz hazır.


 Afiyet Olsun.:)

16 Eylül 2014 Salı

Annesi ve Kızı / Giydim Çıktım Part 46

 Sonunda "analı kızlı" olarak birşeyler dikmeye başladım. Daha önce ki postumda diktiklerimden bahsetmiştim. Sonunda giyme fırsatı bulabildik.



Alaz büyüdükçe artık beraber fotoğraf çektirmek mümkün olmuyor. Bir sürü şaklabanlıklarımıza rağmen makineye baktırtamıyoruz. Bu fotoğraf da yüzünü gösterdiği nadir fotoğraflardan biri.


Sonbahar yüzünü iyice göstermeye başladı. Son sıcak günleri fırsat bilip şifon kumaştan kimonoları giyip son günlerin tadını çıkarıyorum.


Artan kumaştan Alaz'a etek diktigimi söylemiştim. Her ne kadar benim minyon kızım daha eteğin hakkını veremese de, başlangıç için iyi bir seçim oldu. 


Büyük çiçek desenli kumaşları her zaman daha çok sevmişimdir. Bu kumaşı görünce de hiç düşünmeden almıştım. İyi ki almıştım ki Alaz'a da nasip oldu.


Jean: Madame Moss
Kimono: Diktiklerimden
Ayakkabı: Catwalk/ Deichmann

Alaz'ın
Bluz: C&A
Etek : Diktiklerimden 




15 Eylül 2014 Pazartesi

Aynı Kumaştan Kendime Kimono, Kızıma Etek /Dikiş Denemeleri

 Evet biliyorum bu blogda kimono dikimi görmekten bıktınız farkındayım. Ama tam anlamıyla soğuklar başlamadan elimde kalan şifon kumaşlardan bir iki tane daha dikeyim istedim.

 Bu kimono daha önce diktiğim kimono ceket kalıbıyla aynı. Ötekinden farkı kumaşının daha zor dikiliyor olması.

 Kimonolar da özellikle düz kesim, kuşaksız ve kendi kumaşından biyeli modelleri daha çok seviyorum. Böyle olunca sevdiğim bohem tarzını daha rahat oluşturabiliyorum.



Bu arada gördüğünüz üzere bir terzi mankeni temin etmiş durumdayım.



Kimono dikiminden sonra kumaş artınca, Alaz'a etek dikmeye karar verdim. Her ne kadar istediğim gibi olmasa da bir şeyler ortaya çıktı. Bir daha ki sefere daha iyisini dikeceğime inanıyorum.
Alaz'ın eteğini belden lastikli ve astarlı olarak diktim. Ama bir dahaki sefere lastiği büzdürerek dikmek yerine, tünelden lastik geçirerek bel lastiğini dikeceğim.



13 Eylül 2014 Cumartesi

New York Moda Haftası Sokak Stilleri




New York Moda Haftası sona erdi.
Moda Haftası'nda  görücüye çıkan 2014-2015 ilkbahar yaz defileleri kadar sokak modası yine ilgi odağıydı.
.

12 Eylül 2014 Cuma

Yıllar Önce, Bugün...


İnstagram'a Yansıyanlar, Bugünlerde...

 Bu aralar üzerimde bir durgunluk var. Kafamda yapmak istediğim pek çok şey olmasına rağmen kendimde o enerjiyi bulamıyorum. Bir de üstüne Alaz'ın her şeye isyan eden tavırları eklendikçe daha da enerjim bitiyor.




Bugünlerde evde yapmaktan keyif aldığım şeylerin başında, özellikle yagmurlu bir günde balkonda oturup yağmurun sesini dinlemek. Bu beni o kadar çok dinlendiriyor ki, tatile gitmiş kadar oluyorum. O an kafamda ki bütün düşünceleri, bütün sıkıntıları ve yorgunluğumu unutuyorum. Bir de balkonda akşamları  çiçeklerimle yağmuru dinlerken kandilleri yakmak bir gelenek haline geldi. 

Anlıyorum ki, küçücük şeyler bile insana huzur vermeye yetiyor. Tıpkı yağmur damlalarının sesi gibi.



Bu sıralar eşim ve ben bitkiler ile epey bir haşır neşir oluyoruz. Üstte eşimin roka ve tereleri, altta benim çiçeklerimin fotoğrafı var. Nasıl ki kendi yetiştirdiğimizin tadı bizim için bir başka ise, çiçeklenen bitkilerimizin görüntüsü de büyüleyici olabiliyor gözümüzde.



Yazın başından beri havalarda bir gariplik var. Sanki Akdeniz iklimi değil de tropikal iklim kuşağının içersindeyiz. Ufak tefek hortumları bu sene o kadar çok gördük ki, şaşırmamak elde değil.


Alaz'ın bizleri taklit etme isteği büyük bir hızla devam ediyor. Artık en sevdiği oyuncaklar, evde sürekli kullanılan eşyalar. Telefon da bunlardan biri.


Alaz bu ay 21 aylık oldu ve 2 yaşına yaklaştıkça huyunda suyunda epey bir değişiklik başladı. " Gel, koş, git, ver" gibi filleri daha sık kullanmaya başladı. İstediği bir şey olmayınca "anni" olunca "burci" veya "burciş" diye sesleniyor. Arada halâ anlamadığımız cümleler kurmaya devam ediyor. Ne de olsa teknoloji çocuğu çizgi film ve elektronik oyuncaklar ile büyüyor. Hâl böyle olunca konuşmaya üşeniyorlar.

Gerçi aynı kaygıyı Alaz yürümeye başlamadan önce de yaşamıştım. Ama şimdi oturması için dua eder hale geldim.:)


Geçen hafta azı dişleri nedeniyle ağzımıza hiç bir şey koymazken, bu haftalarda ağrı yok herhalde ki bir şeyler rahatlıkla kemirebiliyor. Şu sıralar favorisi havuç.


Bu aralar masasında oturup yazma çizmeye merakımız arttı. Özellikle kalemi benim elime verip, değişik bir şeyler çizmemi istiyor.


Alaz'ın deli gibi koşturmalarına benim durgunluğum eklenince dikiş işi sarktı da sarktı. Ama en kısa zamanda toparlayacağım kendimi.

Görüşmek üzere...
:)